Wednesday, August 25, 2010

nerede kalmıştık...

Hayat bu kadar hızlı olmak zorunda mı ?
Buraya yazmak için vakit bile bulamadım kaç gündür.
Geçen hafta 4 gün boyunca süren başağrımın sebebi hipoglisemi imiş cuma sabahı gitmek zorunda kaldığım acilde öğrendim! Kanşekerim 55 ti üstelik bir şişe şekerli serumdan sonra.H.sonum endokrinologlarla  ve kan vermekle geçti... Şimdilik korkulacak birşey yok ama hayatıma bir sürü yasak yeniden girdi... Şikayet etmiyorum aslında, tam tersine sağlıklı beslenmek için iyi bir şartlanma sebebi ama... o nefis yok mu...Mesela koskoca ramazan bir parça güllaç yemeden mi geçecek  evet...Ya da dondurma...Tatlıyı ve beyaz undan yapılmış herşeyi , nişastayı ve daha tam bilemediğim bi sürü gıdayı şimdilik hayatımdan çıkartıyorum...

Peki sinirim bozulduğunda yediğim bir parça çukulatanın verdiği hazzı nerden bulucam ben?

Herşeyin başı sağlık  bunu defalardır anlıyorum ama insan bu konuda oldukça kalabalık bir sicile ve kötü bir geçmişe sahip olunca ister istemez isyan noktasına geliyor...
Sağlıklı olmak o kadar değerli bir hazineki ,kimsenin kaybetmemesini dilerim.

Wednesday, August 18, 2010

4 yıl önce...

10 yılı aşkın bir süre önce başladı hikayemiz....Deli dolu yaşayan çok eğlenen gençlerdik..Birlikte büyüdük desem yalan olmaz herhalde...Ne kadar çok şey öğrenmişim senden dönüp baktığımda.
Maceralarımız tam hızla sürerken ani bir kararla hadi artık evlenelim demiştik. Çevremizdeki herkes ne kadar uzun zamandır bizden böyle bir haber bekliyormuş tepkilerini gördüğümüzde anlamıştık!


Maceramız heyecanını hiç kaybetmeden devam ediyor.Birlikte olduğumuz her gün için teşekkür ederim sana canım eşim Ege'm. Birlikte çok zor süreçlerden de geçtik belki yine geçeceğiz, harika zamanlarımız da, oluyor ve olacak  ama en önemlisi ne biliyor musun hep yanımdaydın hep arkamdaydın... Bu yeni çıktığımız en güzel en heyecanlı maceramızda yine birlikte aşacağız herşeyi biliyorum. 

Artık şimdi hep yanımızda, hep arkamızda olacaksın,  4. evlilik yıldönümümüz kutlu olsun. Seni seviyorum koca adam...

Friday, August 6, 2010

Tatil öncesi işyerinde son gün...

Bayram tatillerinde, resmi tatillerde kısa kısa sürekli bir yerlere kaçtık ama yaz tatili adına hala birşey yapmamışken, son haftada alabildiğim 1 haftacık iznime başlamak üzereyim...Akşama yolculuk var...
Nasıl sevinçliyim anlatamam...
Tahmin edilebileceği gibi işyerinde durum facia sanki aylarca gelmeyeceğim, durmadan extra işler çıkıyor ve 17:30 dan önce yetişmeyecekmiş gibi geliyor...En kızdığım konuda back up ımın olmaması ...işler geldiğimde katlanmış olarak beni bekliyor olacak :( ve sürekli telefonum çalacak...

Neyse yarın bu saatlerde denizin tadını çıkartıyor olacağım, annepansiyon gibisi var mı? Ultra herşey dahil tatil köyü,
Canım benim,  dünden beri ne istiyorsunuz diyip soruyor bu sıcakta kendini çok yormuyordur umarım...

Tatil başlasın !
Sevgiyle..

Thursday, August 5, 2010

Başlarken...

Hep yazardım, küçükken minik defterlere, lise- üniversite yıllarında özel günlüklere...yillarca devam etti bu rahatlamam için şarttı yazmak,derken iş hayatı İstanbul karmaşası gittikçe uzaklaşmaya başladım..
-Her ne kadar bir ara gezi anilarimi içeren bir blog yazmaya çalışsamda uzun süredir tek bir post bile eklemiş değilim.Oysa ki yazılacak o kadar gezi birikmişken (bakınız diğer blogum)-

Bu blog sayesinde o günlere geri dönmeyi amaçlıyorum, yıllar sonra baktiğimda yaşadiklarimi hatirlamaktan çok yaşadiklarimin bana hissettirdiklerini hatirlamak daha önemli benim için....

33 yaşımı bitirmeye şunun şurasında 3-4 ayımın kaldiği şu günlerde artik hayatimin çok başka bir evresine doğru yol aliyorum. Umarım herşey güzel olacak, belki bu tetiklemiştir yazma isteğimi.

Yazmak, paylaşmak  ve paylaştıkça çoğalmak istediğim... Sevgiyle...