Thursday, October 28, 2010

Nice Yıllara

Başlığı böyle attım ama her 29 Ekim de biraz daha hüzünleniyorum, kalbimde ince bir sızı hissediyorum. 87. yılını kutladığımız eşsiz başarı eseri Cumhuriyetimizde bugün konuşulanlar ,yazılanlar, söylenenler, adaletsizlikler, gözgöre göre işletilmeyen sistemler acıtıyor içimi.. Bugün bunları tartışıyor olmaktan bile utanır oldum artık.

Gelecek için endişelenmekten başka ne yapıyoruz peki...

Her yıl olduğu gibi Bağdat caddesindeki kutlamalara katılmayı çok isterdim bu yıl da ama motorsiklete binemediğimden bir de üstelik taşınma telaşı ile yaya da olsak  gidebilir miyiz bilemiyorum.

Hiç durmadan yağan yağmurda aslında en güzeli pijamaları hiç çıkarmadan, evden çıkmadan 3 gün yatmak ama biz taşınmaya çalışıyor olacağız..Yağmur işimizi zorlaştırmaz umarım.

Wednesday, October 27, 2010

yorucu ama tatlı bir telaş...

Taşınsakta bitse.
Evde heryer heryerde. Güya evden eve nakliye şirketi ile anlaştık ama içimiz rahat etmedi onların dokunmasını istemediğimiz bazı şeyleri biz kolileyelim dedik. Aldık başımızı gidiyoruz. Topla topla bitmiyor. İki kişilik dünyamızda bu kadar eşya mı olur .Noldu gençlik hayallerimize?Hayatı bir sırt çantasıyla yaşayacaksın! Özgür olacaksin  istediğin an kaçıp gideceksin söylemlerimize! peh..
bağlanmışız, bağlamışız hemde nasıl, kendimizi bize,  birbirimize...
Yalınlaştırmam lazım, nasıl kafamdan geçen binbir düşünce için bunu yapmaya çalışıyorsam evdeki ortam içinde acil bir yalın dönüşüm gerekli. Tıpkı yıllar önce yaptığım arkadaş seçimleri ve tercihli kontrollü hayat yalınlaştırma çalışmasında olduğu gibi....Sadece beğendiğim için aldığım nesneler o kadar çok ki, evde benzerleri varken alınan mutfak malzemeleri banyo aksesuarları gibi. off atılacak o kadar çok koli yaptım ki,atılacak derkende ihtiyacı olabilecek birilerine ulaştırılmak zere kolilemek demeye çalıştım, atmıyorum yani...kıyafetler , ayakkabılar ve çantalarda da durum aynı.
Bir yerde okumuştum eğer bir kıyafeti,  aksesuarı 2 sezon  kullanmıyorsanız ondan vazgeçebilirsiniz gitme zamanı gelmiştir diyordu editör ve bence haklı bir yorum...

Gerçi bu eşyaları kolileme işlemi sırasında bir şeye biraz üzüldüm, ilki  motorsiklet kıyafetlerimin tümünü-kaskım dahil- nasılsa bir süre binemeyeceğim için kilere gitmek üzere kolilere koyduk bir de dalış malzemelerimi, 36 beden dalış elbiseme baktım hafif bir iç geçirdim önümüzdeki yaz biraz zor ama sonraki yaza buluşmak üzere kendisine söz verdim ! amma hayalperetsim dimi :) Baktım Ege kendi malzemelerine hiiiç ellemiyor, mesajı aldım,  o gezmelerine dalmalarına devam edecek demek ki off off , ona da canım sıkıldı. Zaten iki de bir Taşdelen e de yakınız artık bol bol off road a kaçarım demeye başladı - Şile ormanlarında motorla arazi sürüşü yapıyorlar-
Yarın öğleden sonra taşınma işlemi başlıyor,yarım gün  kırılacak eşyaları sarma ve kolileme için gelecekler. Cuma sabahı da  taşıma kamyona yükleme ve yeni evde yerleştirme işlemleri var..Umarım hasarsız ve kolay geçer. Kendimi frenlemeyi zormalamamayı unutmamalıyım çünkü herşeye atlıyorum, varsın bir günde bitmesin düzen oturmasın..yormamalıyım bebişi, ondan kıymetlisi var mı...

bize kolay gelsin..

Monday, October 25, 2010

Teşekkürler....

Bilmiyorum , nasıl teşekkür edeceğimi nasıl şükredeceğimi..

Cumartesi günü 20.hafta detaylı ultrason randevumuz vardı. Nasıl heyecanla uzandım yine o koltuğa. Herşey yolunda çok şükür ki,.
Kızımızla en uzun buluşmamız oldu bu randevu :) 45 dk boyunca izleme şansımız oldu, tek tek her organını ellerini ayaklarını inceledik , 3 boyutlu ultrason ne harika birşeymiş pıtıcığın yüzünü açık net olarak gördük canım benim parmağını emiyordu dr fotoğraf almaya çalışırken:)

off yaa  hem çok mutluyum hem çok korkuyorum bu mutluluk pat diye bozulursa diye. Hala inanamıyorum.

Egem de çok mutlu bir yandan da taşınma hazırlıkları tam gaz devam ediyor. Bugün izinliyim yeni evimizden yazıyorum, bir yandan doğalgaz açılıyor bir yandan temizlik var öğleden sonra da bulaşık makinası için montaj ekibi gelecek..Nöbet bende bugün. Bebişle güneşli havada yürüyüş yaptık, sitenin içindeki restorantta sağlıklı birşeyler yiyoruz...

Az önce havuz başına 2-2,5 yaşlarında 3 kız arkadaş geldiler, anneleri kahve keyfi yaparken nasıl tatlı oynuyorlardı çimlerde, uzun uzun onları seyrettim  canım kızımında o hallerinin hayalini kurdum. 'O' nun mutlu sağlıklı bir birey olması için neler yapacağımızı neler yapabileceğimizi düşündüm. Hayal aleminde yüzüyorum resmen..

Hatırlamak için kendime not :
Perşembe gece 3-5
cuma 5-... (sabahladım)
Cumartesi 2,5-4,5
Pazar 3,5-...(sabahladım)

uykuuu neredesin. beni hep böyle peşinden koşturacak mısın ???

Tuesday, October 19, 2010

koşturmaca...

Haftasonu çok istediğim birşey olabilir demiştim ya. . Oldu :)  Taşınıyoruz. Apar topar verilmiş bir karar değildi aslında ama harekete geçmeye cesaret etmiyorduk ikimizde. Son 2 hafta içinde bir kaç ev beğendik ama bu son gördüğümüz gerçekten çok içime sinmişti. Haftasonu bütün prosedürler tamamlandı. 29 Ekimde taşınıyoruz..Bebiş için de bizim içinde iyi olacak, site içerisinde yemyeşil, sessiz sakin, trafik sesi egzos dumanı yok, servisim kapısından geçiyor, fazla eşyalarımızı koyabileceğimiz bir kileri dahi var.

Cumartesiden beri bizi aldı bir telaş, evden eve nakliye şirketleriyle görüşmeye başladık, eşyaları planlıyoruz bazı şeyleri yeni eve götürmemize gerek yok beyaz eşyaları anneme ve diğer aldığımız eve götüreceğiz. Tatlı bir telaş yaşıyoruz Egeyle. O benden de hevesli.
Yorulmamam lazım bu süreçte kendime dikkat etmeliyim.

Eşyaları ayırmaya başladık atılacak o kadar çok şey çıktı ki, ne kötü bi biriktirme huyumuz var yahu kendime söz verdim yeni evde hiç fazlalık biriktirmeyeceğim.

Bu arada pazar gününden beri çok şiddetli çarpıntı ile geceleri uykusuz geçirdim, dün akşamüstü dayanamayıp kalp dr na gittim tekrar ve holter takıldı, bu akşam çıkartılacak bakalım sonuçlar nasıl gelecek, bugün için kendimi çok yormamam gerektiğinden 1 gün rapor verdi dr evde dinleniyorum ufak ufak atılacak eşyaları toparlıyor elden geçiriyorum.Önümüzdeki hafta da bir iki gün taşınma için izin alacağım bir sürü bürokatik işlem bizi bekliyor.

Bütün bu koşurmacanın arasında 23 Ekim e bişey kalmadı, detaylı ultrasonda kızımızla buluşacağız işallah herşey yolundadır, olumsuz düşünmemeye çalışıyorum. Hep dua ediyorum. Tüm bebişlerin sağlıkla doğması için.

Birtanecik bebeğim haftasonu Gamze teyzesinden çok şirin bir ayakkabı hediyesi aldı.Çok şanslı benim canım, teyzeleri şimdiden donatıyorlar biriciğimi. Öyle şirin öyle minik ki başucumda duruyor ayaklarını hayal ediyorum içlerinde...

offf nasıl bir sevgi nasıl bir özlem bu..Bir insan başka bi insanı nasıl bu kadar sevebilir. Egem den daha fazla bir sevgi yaşayamam sanıyordum, tamam onu benden başka hiç kimse bukadar çok sevmemiştir ama pıtırcığın sevgisi öyle başka bir şey ki tarif edecek kelime yok gerçekten...
Fotonot: Baharı karşılamaya kampa gittiğimiz İzmit-Yuvacık İnönü yaylasından. 21 mart 2010

Thursday, October 14, 2010

pıt pıt... kim o ???

Bugün  tarih olarak kaydedilmesi gereken günlerden biri....

Gece yine aniden uykumu almış gibi uyandım, bu hafta her gecem aynı geçti  2-4, 3-5 en son
4-6 arası uyanıktım zaten 6:10 da alarm çalıyor :( Bu gece gözümü cin gibi açtığımda 5:04 idi. Neyse 1 saat için tekrar uyumaya çalışmak yorucu olur diye yattığım yerde miskinlik yapıp geriniyordum ki karnımda daha önce hissetmediğim bişey oldu, pıt pıt sanki içimden biri bana dokunuyordu  acaba mı dedim biraz sonra bir pıt daha.. Kızım bana günaydın dedi. O kadar mutlu oldum ki, bu anı yaşamayı çok istiyordum.

Yanımda derin uykuda olan eşime sarıldım hemen güzel haberi paylaştım,  gözünü bile açmadan gazdır ooooo  deyip arkasını döndü !! kendisine pis bir bakış fırlattım ama onu da görmedi  o kadar derin uyuyordu ki...
Sevincimi kendime saklayıp bebişimizle konuştum derken kalkma vakti geldi bile..

O yüzden  hava geç aydınlansa da, sabahtan beri gri bir gökyüzüyle  hiç bitmeyen yağmurlar yağsa da  haberlerde Şili deki kurtuluş başarısı dışında ülkeme dair hiç iç açıcı birşey olmasa da , başım hala ağrıyor olsa da bugün çok güzel bir gün.

Bu yazıyı yazarken de bir pıt daha oldu  hakkında yazdığımı anladı galiba :)

14 Ekim ; kesin test sonucunu aldığımız 3 Temmuz gibi,  o muhteşem sesi duyup kalp atışlarını gördüğümüz 22 Temmuz gibi benim için çok anlamlı gün  olarak kişisel tarihçeme eklendi bile.

Not:: Fotoğraf ekleyemiyorum. İlgili pencerede olması gerekli alanlar gelmiyor. Bir bilen yardım etsin pls.

Wednesday, October 13, 2010

Kalp atımlarım ve hızlı bir hafta

Cumartesi günü kalp doktorumdaydım artık daha fazla erteleyemedim. Ama önce hamilelik yogası dersimize katıldık kızımla...

Öncelikle endişelenecek bir durum yok ama şu an için. Kalbimin ritmi iyi ama kapakçıklardan kaynaklı extra atımlar üretiyor muş o da mevcut atımların ritmini bozuyormuş, bende etkisi ise halsizlik , nefes nefese kalma ve  çarpıntı hissetmek gibi oluyor.Önemli olan bebişin üzerinde olumsuz bir etkisinin olmaması. Normalde düzenleyici bir ilaç kullanılıyormuş ancak gebelik nedeni ile  bişey kullanamayacağımı belirtti Dr.

Holter adı altında 24 saat boyunca kalp atımlarını kaydenen bir cihaz takmak istediler. Günde ne kadar oluyor bu extra atımlar diye ancak ben şu an yapılacak bişey olmadığından gereksiz görerek istemedim. Öğrendiklerim  çok hoş gelişmeler değildi özellikle hamileliğin sonuna doğru bu durumun daha da artabileceğini belirttiği kısım ama günün en güzel olayı, elektro kardiyografi sırasında kalbime ultrasonla bakarken Dr un kendiliğinden bebişe de bakalım mı teklifiydi :)
Hayır der miyim hiç  2 hafta geçmiş son kontrolden  aklım sürekli minişte. ''O'' nu ekranda gördüğüm anda o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam. Cannım bebeğim kıpır kıpır keyfi gayet yerinde, onun kalbi gayet düzenli atıyormuş. Bakalım 23 ekimde detaylı ultrasonda uzun uzun göreceğiz bebişimizi.

Daha şimdiden  özlemle sabırsızlıkla bekliyorum  ''O'' nu kucağıma alacaüım zamanı.Bazen saatlerce bu anın hayalini kuruyorum. Umarım hiç bir aksilik olmadan göreceğiz o zamanları da tüm dualarım bunun için.

Haftaya o kadar hızlı başladım ki, işler inanılmaz sürekli yeni bir takım projeler çıkıyor mevcuta yetişemezken nasıl olacak bilemiyorum.

Bu haftasonu çok istediğim birşeyin gerçekleşme ihtimali yüksek hayırlısıysa olsun diyorum.
Güzel haberlerde buluşmak üzere...

Friday, October 8, 2010

Kimin bu koca göbiş...


Bugün 18.haftayı bitirdik :)

Fotoğraf karnımın son halini gösteriyor çok kocaman dimi hala alışamadım. Arkadaşlarım normal diyorlar ama bana çok büyükmüş gibi geliyor. Arka bölgeden hiç kilo almadım ama karnım kollarım ve gögüslerimdeki değişim inanılmaz...

Sık sık aynı pozda fotoğraflamak istiyorum ki günden güne gelişimini izlyebileyim karnımın.

Yarın kardiyologa gideceğim. Ordan da hamilelik yogasına.
Son zamanlarda eskiden yaşadığım extra atımlar geri döndü yine nefes nefese kalıyorum ve kalbim çok düzensiz atıyor. Bu beni çok rahatsız etse de katlanırım ama önemli olan bebişe olumsuz bir etkisinin olmaması. Bundan korkuyorum,  nedenini bulabilecekler mi bakalım, umarım önemli birşey değildir.

2 hafta sonra Detaylı ultrason randevumuz var kızımlıza buluşmak için günleri sayıyorum. Bir de hareketlerini hissedebilsem....

Wednesday, October 6, 2010

günler akıyor ...

Günler geçmiyor sanki akıyor.

Kocaman güçlü bir nehir gibi  gücüne karşı konulmaz şekilde, kontrolümüz dışında o kadar hızlandı ki son zamanda...
İşyerinde hele. Sanki eski performansımla çalışamıyor önceliklerimi belirleme konusunda sıkıntı duyuyorum. Konsantrasyonumda iyi değil verim yerlerde yani...
Neyse bu günler de geçecek. Bir proje topantısı var mesela, çok önemli hedefler konusuluyor  yol haritası çıkartılıyor ekibin en önemli üyesi oldupumdan bahsediliyor ama ben o sırada maalesef bebişin odasını düşünüyor oluyorum. Napiyim elimde değil. Bilmiyorum kendimi kötü hissettirse de  onalar bunlardan ibaret.

Haftasonu koşturmacalıydı çok dinlendiğimi söyleyemem ama güzel bişey yaptım hamilelik yogasına başladım. Tabi benim gibi hiç esnek olmayan, hayatında yoga yapmamış olanlar biraz zorlandılar ama önümüzdeki hafta daha iyi bir performans sergileyeceğimize eminim.
Yakın arkadaşlarımızla birlikteydik cumartesi akşamı, 3,5 ve 2,5 yaşındaki Mercan ve Alp in oyunlarını seyrettim bütün akşam. Bir kaç yıl sonraki halimizi düşündüm. O kadar tatlılar ama o kadar çok gürültü yapıyorlar ki ara ara Ege ile gözgöze geldik birbirimize anlamlı bakışlar fırlattık :)

18.haftayı bitireceğiz iki gün sonra. Ben hala bebişin tekmelerini hissetmiyorum. Acaba herşey yolunda mı.. Dr kontrolü sadece 10 gün kadar idare ediyor beni yine endişelenmeye başladım işte :( bu konuda bişeyler yapmalıyım.

Bebeğim canımıniçi lütfen iyi ol olur mu...