Tuesday, October 19, 2010

koşturmaca...

Haftasonu çok istediğim birşey olabilir demiştim ya. . Oldu :)  Taşınıyoruz. Apar topar verilmiş bir karar değildi aslında ama harekete geçmeye cesaret etmiyorduk ikimizde. Son 2 hafta içinde bir kaç ev beğendik ama bu son gördüğümüz gerçekten çok içime sinmişti. Haftasonu bütün prosedürler tamamlandı. 29 Ekimde taşınıyoruz..Bebiş için de bizim içinde iyi olacak, site içerisinde yemyeşil, sessiz sakin, trafik sesi egzos dumanı yok, servisim kapısından geçiyor, fazla eşyalarımızı koyabileceğimiz bir kileri dahi var.

Cumartesiden beri bizi aldı bir telaş, evden eve nakliye şirketleriyle görüşmeye başladık, eşyaları planlıyoruz bazı şeyleri yeni eve götürmemize gerek yok beyaz eşyaları anneme ve diğer aldığımız eve götüreceğiz. Tatlı bir telaş yaşıyoruz Egeyle. O benden de hevesli.
Yorulmamam lazım bu süreçte kendime dikkat etmeliyim.

Eşyaları ayırmaya başladık atılacak o kadar çok şey çıktı ki, ne kötü bi biriktirme huyumuz var yahu kendime söz verdim yeni evde hiç fazlalık biriktirmeyeceğim.

Bu arada pazar gününden beri çok şiddetli çarpıntı ile geceleri uykusuz geçirdim, dün akşamüstü dayanamayıp kalp dr na gittim tekrar ve holter takıldı, bu akşam çıkartılacak bakalım sonuçlar nasıl gelecek, bugün için kendimi çok yormamam gerektiğinden 1 gün rapor verdi dr evde dinleniyorum ufak ufak atılacak eşyaları toparlıyor elden geçiriyorum.Önümüzdeki hafta da bir iki gün taşınma için izin alacağım bir sürü bürokatik işlem bizi bekliyor.

Bütün bu koşurmacanın arasında 23 Ekim e bişey kalmadı, detaylı ultrasonda kızımızla buluşacağız işallah herşey yolundadır, olumsuz düşünmemeye çalışıyorum. Hep dua ediyorum. Tüm bebişlerin sağlıkla doğması için.

Birtanecik bebeğim haftasonu Gamze teyzesinden çok şirin bir ayakkabı hediyesi aldı.Çok şanslı benim canım, teyzeleri şimdiden donatıyorlar biriciğimi. Öyle şirin öyle minik ki başucumda duruyor ayaklarını hayal ediyorum içlerinde...

offf nasıl bir sevgi nasıl bir özlem bu..Bir insan başka bi insanı nasıl bu kadar sevebilir. Egem den daha fazla bir sevgi yaşayamam sanıyordum, tamam onu benden başka hiç kimse bukadar çok sevmemiştir ama pıtırcığın sevgisi öyle başka bir şey ki tarif edecek kelime yok gerçekten...
Fotonot: Baharı karşılamaya kampa gittiğimiz İzmit-Yuvacık İnönü yaylasından. 21 mart 2010

No comments:

Post a Comment