Tuesday, November 30, 2010

Nazar mı değdi...

İşe gidemedim bugün, muhtemelen önümüzdeki birkaç günde böyle olacak...
Pazar günü öğleden sonra sol kasıığımda başlayan batma hissi ve hafif ağrı pazartesi günü yerini bacakta kasılma ve sancıya bıraktı. İlk başta önemsemedim normaldir geçer rahim genişlediği için dedim ancak geçmedi aksine arttı.Özellikle ayağa kalkınca sol bacağımı kullanırken ağrı ciddi ciddi artmaya başladı,hapşırırken sancı artıyordu , akşam eve geldim 15 dk ayakta çorba yapayım dedim yok duracak gibi değil.Hep aynı nokta ama ,başka bir yer değil.Doktorumu aradım ayakta kalma uzan geçmezse sabah gel dedi.Uzanınca rahatlıyorum ama kalkmak için hareket ettiğim anda kasıkta biryer feci sancıyor.

Ablamı aradık kasık fıtığı olabilir bende de olmuştu ama son bir ay dedi.Gece uyuyamadım doğru düzgün.
Sabah 8 de hastanedeydik. Önce nst denilen bir cihaza bağlayacağız bebeğin iyi olduğundan ve kasılma olmadığından emin olamız lazım dediler.Ben o ana kadar erken doğum ihtimalini ya da bebişle ilgili olumsuz birşeyi aklıma dahi getirmemeye çalışıyordum, o an öyle kötü oldum ki, ellerim titremeye istem dışı gözyaşları süzülmeye başladı.  Bu tür kontrolsüz hallerimden nefret ediyorum.

Yarım saat kadar ölçüm yapıldı , bebişin kalp atışları normal , kasılma ilk başlarda vardı hafifçe, sonra azaldı Dr ağrıdan dolayı oluyor dedi. Sonra elle muayene ve ultrasona aldı.Sonuç, genişleyen rahmin o taraftaki sinirlere bası yapmasından dolayı bağların zorlanarak sonlandığı yer olan kasığın alt tarafında fıtık oluşturması.Henüz başlama aşamasındaymış. Ayakta kalmak yok sol bacağa baskı yok, ağır kaldırma yok, 3 gün raporla eve geldik. Bağlar alışıp gerileyebilir, artarak devam edebilir ama yapacak bişey yok, fıtık çıkarsa tamamen ameliyatla alınırmış ama onun için önce doğurmam lazımmış :(

Bebişini iyi olmasına sevindim ama boyle nasıl idare edeceğim bilemiyorum, işe gitmem gerekiyor backup ımı yetiştiremedim daha, bu ağrı ile nasıl yaşanır onu da bilmiyorum. Egem beni eve getirip işe gitti, tek başıma yatıyorum.Umarım dinlenince geçer, artık çok daha dikkatli olmalıyım.Bana olacak olan herşeye razıyım bir şekilde idare ederim , yalnızca pıtırcık iyi olsun baska bişey istemiyorum.
Sanırım daha çok boncuk takmalıyım :))

Sunday, November 28, 2010

Pazar Keyfi

Dün akşam moralimizin çok bozuk olduğunu gören ablam atladı geldi, canım benim, her ihtiyacımda yanımda onsuz bir hayat düşünemiyorum.Büyük yeğenimle ilk yatılı misafirimiz oldular yeni evimizde. Sohbet muhabbet derken ilk defa saat 1  e kadar oturmuşum uzun süredir.

Sabah güzel bir kahvaltının ardından beyleri evde bırakıp ablamla modokoya gittik. Geçen gidişimizde beğendiğim bir kaç modeli gösterip fikrini almak istedim. Sonra Ege ile kesin kararımızı verip aralık ilk hafta siparişimizi veririz diye planlamıştık.

Favori modellerimi gösterdim tek tek son bir mağaza kalmıştı gel bak burada da bir model var ama biraz daha pahalı diyip mağazaya doğru ilerlerken bitişiğinde başka bir vitrin gözüme ilişti- (adresi  burada),  ne değişik modeller var derken kendimizi içeride bulduk, yarım saat sonra işte buuu diyebildiğim bir modelin başında oda planını yapıyorduk.. O sırada Ege aradı ne yapıyorsunz diye ses tonumdan ne kadar beğendiğimi anlamış olacak ki atlayıp geliyorum bekleyin dedi. Sıkı bir pazarlıktan sonra sözleşmeyi yapmış ödemeyi vermiştik bile. Apar topar oldu ama o kadar çok içime sindi ki. Bütçe olarak düşündüğümüz tutarın biraz üstünde bir tutar ödedik  ama bir kez olacak dedik. 6 Hafta sonra teslim edilecek 1 ay da havalanması gerekiyormuş ancak yetişecek doğum zamanına umarım .

Canım Pıtırcığım ; annen ve babanın zevkini sende beğenirsin umarım, şimdiki kızlar pembe takıntılı çok süslü, biz senin için çok spor, pembesi hiç olmayan enerji dolu uyumlu bir oda yaratmaya çalışıyoruz. Umarım hep birlikte çok güzel zamanlar yaşayacağız birtanem odanda. Sağlıkla gel olur mu ? Seni sabırsızlıkla ve çok büyük bir heyecanla bekliyoruz meleğim.

Saturday, November 27, 2010

sakin

Egem döndü, minişe bir sürü hediyelerle, bence biraz kazıklanmış ama o da kendini tutamamış zannımca, burada bana engel oluyordu ama. Artık yavaş yavaş alışverişlere başlamak lazım.

Dün akşam doktor kontrolümüz vardı.Herşey yolunda çok şükür. Yüzünü göstermedi yine, Ege randevuya yetişemedi bağdat caddesi trafiğine takıldı ilk kez yalnızdım , onun için bir fotoğraf almaya çalıştı Cem bey ama nafile..Pıtırcığın gelişimi yaklaşık bir hafta önde gidiyormuşi 840 gr olmuş, 25.haftanın sonunda kilo alımı 7,3 gayet iyi gidiyormuşum :) Şeker de bir problem yok muş gebelik diyabeti çıkacak diye ödüm patlıyordu, 28.haftada kan uyuşmazlığı iğnemi olacağım, kramplar için extra magnezyum kulllanacakmışım. Ödevlerimi aldım çıktım.

Sevgilim ancak çıkışa yetişebildi :( Çok uzun süreden sonra  mantı çekti canım, kilo da iyiymiş diyerek kendimize ödül verdik çesta da mantıları götürdük nefisti :)

Bugün biraz canımız sıkkın aslında , çok önemli değil ama insanın canını sıkacak türden, insanları anlamak mümkün değil iyi niyetimizi nasıl suistimal edebiliyorlar. Maddi olarak beni kayba uğratarak beni üzeceklerini sananlar yanılıyorlar. Herşeyin başı sağlık diyorum, sağlığımız olsun gerisi boş, iki kuruş paraya tamah edip insanlıklarını kaybedenlerden nefret ediyorum....

Thursday, November 25, 2010

beklemek...

'Beklemek bizim yaşamımız' diye başlayan çok sevdiğim bir şiir vardır...Hep birşeyleri beklemekle geçiyor hayatlarımız değil mi ?

Ben hayatımın en en en heyecanlı bekleyişini yaşıyorum. Ne öys sonucunu ne final notlarımı ne nişan ya da düğün tarihimizi bu kadar heyecanla beklemiştim. ( kabul ediyorum düğün öncesi gece heyecandan hiç uyuyamamıştım ama) bu çok farklı... nasıl anlatılır ki, içinde senden bağımsız ama bir o kadar da bağımlı başka bir birey büyüyor. Üstelik tamamen senin özgür iradenle hatta bencilce isteğinle oraya gelmiş.Sen sorumlusun bu süreçten.. Korkuyorum bazen bu gerçekliğin ayırdına varınca...

Bu akşam uzun olacak. Egem şu an uçağa biniyor yaklaşık 3-4  saat sonra inmiş olacak işallah, eve gelmesi 1-2  olur herhalde...Biran önce geçse de kavuşsak artık.. Beklemeye devam...


Yarın akşam dr kontrolümüz var. Test sonuçlarım iyi gibi- anladığım kadarıyla- şekerim normal çıkmış ama kan değerlerimi pek beğenmedim bakalım Cem bey ne diyecek.

Herşeyin yolunda olması için dua ediyorum sürekli, Tanrım ne zor şeymiş


Son 3 gecedir ablamda kaldım, canım benm o kadar iyi bakıyor ki bana prensesler gibi şımarmakta pek güzelmiş. Canım ne istiyorsa yaptı bende ipleri kopardım o kadar çok yedim ki kesin abartılı oranda çıkacak yarın kilom... umarım bebişi olumsuz etkileyecek bişey yoktur.

Canım kızım , bu gece benim biricik sevgilim senin biricik babacığın yanımızda olacak, sızmazsam beklemeye çalışacağım ama pek umudum yok gibi:)

Yolun açık olsun aşkım....

Sunday, November 21, 2010

tatil bitti

İş başlıyor trafik başlıyor, güya dinlenecektim. Tatilin son saatlerinde kendimi hiç de dinlenmiş hissetmiyorum. Koşturmacayla geçti, belki de her zamankinden farklı olarak bir yerlere gitmediğimiz yeni yerler keşfetmeyip maceralara atılmadığımız için, demek ben bu şekilde dinlenebiliyormuşum.
Dün sabah  arkadaşlarımızı kahvaltıda ağırladık 6 yetişkin 1 (2,5 yaş) çocuktan oluşan topluluğumuzda Alp bir an bile oturmadan hepimizi telef etti. Egeyle bir ara gözgöze geldik ikimizinde bakışlarında aynı soru işareti vardı biz ne yapacağız ?  Bir insan yavrusu bu kadar mı yaramaz olur ama bir o kadar da tatlı :)

akşam da başka bir arkadaşlarımız yemeğe geldiler bu kez 4 yetişkin bir çocuk ( 3 yaş  )  aradaki farkı görünce demek 3. yaştan sonra geçiyormuş diyerek kendimizi rahatlattık.

Şaka bir yana çoğu şeyi Ege yapmasına rağmen yorulmuşum gece yattım ve bu tatilde ilk kez sabah 8 e kadar  deliksiz uyumuşum. tuvalet ihtiyacı için uyansamda kaçmamış uykum sabah  saati görünce o kadar sevindim ki tam 9,5 saat uyumuşum :)  Bu durumun enerjisiyle süper bir kahvaltı hazırladım mişkoma sonra da bir kaç ihtiyaç temini için avm lerden birine gittik.

Ege yarın iş için Paris e gidiyor. Perşembe gece yarısı gelecek ben de bir iki gün ablamda kalacağım yalnız olmak istemedim.

hiç işe gitmek istemiyorum :(

Bu hafta çabuk geçsin önce sevgilime kavuşayım cuma akşamı da doktor randevumuzda kızımızı  görelim... amin...



Fotonot: İç açıcı olsun dedim, 2009 baharında kazdağları motorsiklet turumuzda yaptığım çekimlerden. Umarım bir sonraki bahar yine  çiçek çekimi için çıkabilirim miniğimle beraber işallah :)

Friday, November 19, 2010

hayat

Erkenden uyandım yine ama en azından gece uykum bölünmedi. Bu kadar az uyku ile nasıl idare edebiliyor vücudum bilemiyorum, bebişi yeterince ve layıkıyla büyütüyor muyum içimde acaba ?

Beynimde hiç bitip tükenmeden dolaşıp duran bu ve bunun gibi binlerce sorunun içerisinde bugünlerde cevabını en çok düşündüğüm ise, nasıl bir anne olacağım sorusu. Düşündükçe nasıl bir anne olmayacağım soruna daha çok yönelebildiğimi farkettim.

Nasıl bir anne olmayacağım; İlk günden itibaren 'o'nun bir birey olduğunu ve hakları olduğunu unutmayacağım. Biz olmayacağız artık.O nu çok ama çok seveceğim ama faşizanca bir tutumla boğmayacağım.
Özgürlüklerinin farkında olmasını sağlayacağım.Mükemmel anne rolleri oynamayacağım, herşeye yetişmek herşeyin en iyisini yapmak zorunda değilim bunu kendime sürekli hatırlatacağım.En önemliside biraz tevekkül. Kainatın mükemmelliği karşısında biraz daha tevekküle hayatımda yer açacağım.

Benim minik mucizem; umarım ki herşey yolunda gidecek ve seninle yaklaşık 3,5 ay sonra tanışacağız.Hayatımın en anlamlı en büyük görevini yerine getiriyormuşum gibi hissettiriyorsun bana.Varlığınla daha neler neler hissettiriyorsun bir bilsen. Kendimi yeniden varediyorum ben seninle. O kadar anlamlısın ki.
Uzun uzun yazacağım bugünlerde, zihnimi biraz daha yalınlaştırmam akışa bırakmam lazım o kadar. Sonra ileride seninle uzun uzun okuyup tartışırız hayata ve kadınlığa dair tüm bu duygudurumlarını umarım.

Minik mucizem iyi ki varsın, iyi ki geldin ve tam zamanında geldin girdin hayatımıza, hep kal olur mu...

Monday, November 15, 2010

BAYRAM HATIRASI

bizden küçük bir bayram hatırası, birazdan annekuşuma doğru yola çıkacağız.Akşam yemeğine yetişeceğiz işallah. 23.haftanın sonunda toplam kilo alımı 6,8 :)

Sunday, November 14, 2010

olsa...

bu sabah negatif uyandım,  uyku kalitemin iyice düşmesinden herhalde, kıpır kıpır kuş uykusu modunda kaç kere uyandım sayılacak gibi değil..o yüzden başağrısı ve müthiş  bir yorgunulkla çıkıyorum yataktan ve başlıyorum olsalar listeme;

ukum derin olsa hiçbir sesi duymasam
Ege horlamasa
başım ağrımasa
hava hep böyle ılık ve güneş parlak olsa
tatlı yesem ama şekerime zararı olmasa
trafik olmasa
anemlere göz açıp kapayıncaya dek ulaşsak
belim ağrımasa
yemekler kötü kokmasa
endişe bulutları benden uzak dursa
bütün çocuklar gülse
insanlar empati yapabilse
sabırsızlık yokolsa
güzel bir bayram olsa...
Fotonot: 2006 kasım Bodrum dalış gezisi (yanlış  hatırlamıyorsam) ne dingin ne sessiz bir tatildi, sualtını, o gizemli dünyayı ve mutlak sessizliği, dipteki  kendimle başbaşalığımı çok özledimmm.....

Friday, November 12, 2010

kim kurban ?

Bayramlar çok güzel çok anlamlı ama kabul edemiyorum çocukluğumdan beri bu bayramı. Bu kadar kan dökülerek bayram kutlanmasını. Yine aynı manzaralar olacak içim dayanmıyor.Tamam kabul ben vejetaryen değilim ama yine de bu şekilde olmasa diyorum kendimce.

Yarın sabah 50 gr şeker yükleme testim var, bir de kan uyuşmazlığı için bir test, umarım şekerde bir problem çıkmaz son 1-2 haftadır yasakları biraz çiğnedim çünkü hemen kilo alımımda bir artış oldu .İştahım çok artt yemeden duramıyorum,  aslında tatlı ya da glisemik indeksi yüksek şeyler yediğim için daha çok yiyesim geliyor bunu çok iyi bilmeme rağmen durduramıyorum içimdeki yeme isteğini.Umarım bebişim için kötü bişey çıkmaz,  ben herşeye razıyım kendimde :(

Uzun tatil başlıyor, arife günü yarım gün çalışıyoruz Ege de bende, öğleden sonra  yolda olacağız akşama annekuşumun çiftliğinde burada. O kadar özledim ki. Ablamlar pazar gününden gidiyorlar. Tüm aile bayramda birlikte olacağız. Annem o kadar çok sevinçli ki, biz bu tür tatillerde hep bir yerlere kaçtığımızdan hiç bir bayramı bayram gibi kutlayamadık ailelerle, o yüzden  annem hala inanamıyor. Adımız çıkmış gezgine ama artık çok güzel bir sebebimiz var ,minnoşumuz gelecek işallah. Ondan sonra hep birlikte gezeceğiz,  daha görülecek ne yollar ne köyler ne maceralar var önümüzde. Umarım herşey yolunda gider ve biz gezilerimize 3 kişi olarak devam edebiliriz.

Umarım toplum olarak biraz daha bilinçli bir tatil geçiririz, yollarda trafik terörü haberleri olmaz işallah, herkes biraz daha dikkatli ve bilinçli olsun lütfen.

Hepimize iyi tatiller ve iyi bayramlar.

Not. Bu arada birisi içimde gizli gizli oluşan örgü canavarını durdursun lütfen. Ne güzel bi uğraşmış yahu akşamları uykum gelse bile 10:30 a kadar hiç durmadan örüyorum, 15 cm falan oldu , biri beni durdursun :))

Not 2 : bugün 23. haftamızın son günü, tam anlamıyla 23 haftalığız yani  tekmeler daha kuvvetlendi gibi geçen haftaki doktor macerasından sonra  daha sakinim  ben sakin ve iyimser oldukça bebişimin tekmelerini daha çok hissediyorum gibi. Tanrım nasıl teşekkür edebilirim ki şükranlarımı kabul et nolur.

Wednesday, November 10, 2010

10 KASIM

Büyük Liderimizin hayata gözlerini yumduğu günden bugüne tam 72 yıl geçmiş.
Yılmaz Özdil in buradaki yazısınız okudunuz mu bugün.Her geçen gün artan bir özlem ve takdirle anıyorum, anlamaya çalışıyorum o büyük Deha yı. Ve çok ama çok üzülüyorum. Deriiin bir sızı hissediyorum bugünleri gidişatı olan biteni düşünüp.
Sonra hayal ediyorum kızıma 'O' nu nasıl öğreteceğimi,  kalbinde yetişecek sevgisini..

Bugün aynı zamanda benim Selanik göçmeni Atatürk ile komşu köylerden olmalarıyla çok gurur duyan ve Atam'ıza fiziksel olarakta benzeyen canım babamın doğumgünü. Hem de 10 Kasım 1938 de doğmuş babacım. Atamız veda ederken o merhaba demiş hayata. 72 yaşını doldurdu benim atletik  emekçi üreten babam. Tanrım onlara uzun ömür ver hep dimdik hep mağrur başımızda olsun.

Akşam aradım seslerini duymak için hemen bebişi soruyorlar,  çok fena pabucumun dama atıldığını hissediyorum, şaka bir yana mutlu da oluyorum onların bu heyecanından.

Günler geçiyor hızla. Pıtırcık büyüyor,  tekmelerini çok dinlememeyi öğretmeye çalışıyorum kendime, takip etmeyince daha çok hisseder oldum, böyle oluyormuş demek ki.

Pazar günü bütün gün ablamdaydım, onun bana baktığı gibi kimse bakamaz sağolsun pek bi şımarıyorum orada sayesinde.
Cumartesi günü kürkçü handan aldığımız yünlerden bu yaşımda ilk kez elime şiş alarak miniğime  panço örmeye başladım.Teyzesi anneannesi o kadar ciciler örerken benden de bir hatıra olsun dedim ama ablam öğretirken çok eğlendi benimle. Olsun becerdim ama,  şu an 1 karış oldu bile çok zevkliymiş akşam yemekten sonra koltuktan hiç kalkmıyorum Ege dalga geçiyor benimle seni böyle göreceğime hayatta inanmazdım diye :)

Pazar akşam Ege biraz gecikti, Bolu dan dönüşte trafik varmış, zaten grupta çok sevdiğimiz bir arkadaşımız kaza yapmış kamp alanına giderken,haberini pazar sabahı almıştım. O kadar gerildim ki. Evden içeri girer girmez hoşgeldin demek yerine bir daha motora binmeni istemiyorum diyiverdim.

Ben arkasındayken önemli değildi , ben ondan daha istekliyimdir gezilerde hatta ama şimdi ben karnımda biriciğimizi taşırken onun riskleri tek başına olması fikri çok gerdi beni. Sağsalim gelecek mi endişesini yaşamak istemiyorum bir daha.
Bu kadar radikal değişeceğine inanmazdım düşüncelerimin ama ikimizde hayatımızı sonsuza dek değiştirecek bir sorumluluğu almaya hazır hissettiğimiz için yapmadık mı bu bebeği.
Ona bunu yapmaya hakkımız olmadığını düşünüyorum artık.

Sevgiyle...

Saturday, November 6, 2010

22.hafta

Bugün 22.haftayı bitirdik 23 e başladık. Miniğim artık herşeyi duyabiliyormuş umarım dinlediğim müzikler hoşuna gidiyordur, daha yumuşak şeyler dinlemeye çalışıyorum ama bugün araba kullanırken yine eski günlerime döndüm Metallica,  Guns N'roses daldım gittim.Bizimkide tekmeleriyle eşlik etti.

Perşembe akşamı eve çok yorgun geldim yemekten sonra bebişin tekmelerini hissetmediğimi farkettim.1-2 saat geçince nar yedim  hemen arkasından takibe başladım ama yine yok:( gece uykusuz geçti tabi kötü rüyalar gördüm doğru düzgün uyuyamadım sabaha karşı paranoyaklığım iyice tavan yaptı ve bu şekilde işe gidemeyeceğim diyerek eşimi uyandırdım,  onun bütün söylenmelerine rağmen soluğu acilde aldık.Saat 6:30 da nöbetçi kadın doğum uzmanının odasındaydık, kalbim yerinden çıkacak gibiydi ve gözyaşlarıma hakim olamıyordum artık. cimcime yüzünü belkemiğime gömmüş uyuyordu, hareketleri çok az ve hafif şiddetteydi. Bir süre izledik herşey yolunda merak etmeyin dedi genç hekim. Eşim gibi kızmadı bana 12 saat boyunca birşey hissetmezsen gelmekle en iyisini yaparsın çekinme dedi.İşe gittim biraz geç kalarak tabii. Öğleden sonra nasıl hareketlendi kızım, dün akşam neredeydin dedim!!!

Daha sakin olacağım söz veriyorum hemen en kötüsünü düşünüp kendimi üzmemem lazım bebekte etkileniyor bu durumdan.Umarım bir daha yaşamam boyle bir gece.

Bu sabah Ege motorsiklet grubumuzla Bolu Aladağlara kampa gitti yarın akşam dönecekler..Benzer rotayı 23 nisanda 30 motorsiklet beraber yapmıştık çok keyifli bir üç gündü.Gidebilir miyim diye kedi gibi sorunca ok dedim.Ben binemiyorum bari o mahrum kalmasın.

Kızımla yalnızız yeni evimizde ilk defa bu akşam. Sabahtan ablam ve Gamze teyzesiyle Eminönüne gittik. Bebek mağazalarını gezdik off neler var. Yünler aldık bi sürü kürkçü handan , annem battaniye başlayacakmış, teyzesi yelek .Ha bir de çok erken olmasına rağmen çok şirin bir pijama takımı aldım kendime lohusalar içinmiş önü düğmeli sabahlığıda var çok hoşuma gitti görünce dayanamadım. Gamze teyzesi de çok güzel yumuşacık organik bir battaniye aldı minişime krem renkte :) Çeyizler başladı yani..
Bende hayatımda ilk kez örgü örmeyi deneyeceğim. Kızıma hatıra olsun ,en azından bak bunu da ben yaptım derim diye çok güzel bir ip aldım.Ablam  öğretecek panço öreceğim minişime :)
-en kolayı oymuş galiba- Bakalım becerebilecek miyim ya da hoşuma gidecek mi...

Thursday, November 4, 2010

e nihayet...

Kaç gündür bir türlü blogger a bağlanamadım sürekli hata veriyordu. Neyse nerede kalmıştık ?

Taşınma telaşı bitti mi  bitti.
Ben söz dinledim mi hayır.
kendimi yordum mu evet.
buna değer miydi ? HAYIIIIR.

O kadar  yorgunum ki ne kadar uyursam uyuyayım geçmeyecekmiş gibi geliyor.  Oysa bütün yük Ege ve ablamdaydı. Canııım ablam sen olmasan ben ne yapardım bilmiyorum.
Hayatımın her anında olduğu gibi bu süreçtede elini üzerimden hiç çekmedin, iyi ki varsın iyi 'sen' benim ablamsın.

İşyerinde inanılmaz bi tempo, gün içerisinde o kadar  acil şey çıkıyor ki yapmayı planladığım işlerin min % 30 u kalıyor, ay başı birazda o yüzden, geceleri yattığımda güzel şeyler hayal edeceğime yarın sabah ilk hangi şeye baksam yok bilmemkime mail atmayı unutmasam diye işi planlarken buluyorum kendimi... Bu konuda da bi şeyler yapmalıyım .Belki de ve muhtemelen bir daha yaşayamacağım hayatımın en güzel zamanlarında daha kaliteli yaşamalıyım hamileliğimi. Bilinçli seçimlerle, değil mi ?

Bugün 21+5.  günümüz. Geçen haftadan beri pıtırcığın hareketleri artık dışarıdan da hissedilir oldu. Ege bu duruma çok şaşırdı ama çok sevindi , koca eli sürekli karnımda bir süre sonra ağır geliyor çek diyorum çok bozuluyor:(

Salı günü çok yorgun geldim eve, gün içerisinde de hiç kıpırtı hisstmedim ya da dikkat etmedim. Yemekten sonra takibe başladım tık yok bekledim biraz yine bişey yok, paniklemeye başladım acaba dr u mu arasam falan  derken Ege koca bir nar ve greyfurt soyarak geldi yanıma yedim ve 15 dk sonra bizim cimcime dansa başladı. İlk defa bu kadar çok ve sık tekmelerini hissettim.
Birkaç hafta önce hadi artık hissetmek istiyorum niye yok derken şimdi de sürekli hareketlerini
takip edip yoksa hemen endişeleniyorum.
Hamilelik sürekli endişe duymakmış galiba...

Canım pıtırcığım sağlıkla büyü birtanem. Seni çok ama çoook , hiç bir kelimeyle anlatılamayacak, yazılamayacak kadar çok seviyorum.