Thursday, November 4, 2010

e nihayet...

Kaç gündür bir türlü blogger a bağlanamadım sürekli hata veriyordu. Neyse nerede kalmıştık ?

Taşınma telaşı bitti mi  bitti.
Ben söz dinledim mi hayır.
kendimi yordum mu evet.
buna değer miydi ? HAYIIIIR.

O kadar  yorgunum ki ne kadar uyursam uyuyayım geçmeyecekmiş gibi geliyor.  Oysa bütün yük Ege ve ablamdaydı. Canııım ablam sen olmasan ben ne yapardım bilmiyorum.
Hayatımın her anında olduğu gibi bu süreçtede elini üzerimden hiç çekmedin, iyi ki varsın iyi 'sen' benim ablamsın.

İşyerinde inanılmaz bi tempo, gün içerisinde o kadar  acil şey çıkıyor ki yapmayı planladığım işlerin min % 30 u kalıyor, ay başı birazda o yüzden, geceleri yattığımda güzel şeyler hayal edeceğime yarın sabah ilk hangi şeye baksam yok bilmemkime mail atmayı unutmasam diye işi planlarken buluyorum kendimi... Bu konuda da bi şeyler yapmalıyım .Belki de ve muhtemelen bir daha yaşayamacağım hayatımın en güzel zamanlarında daha kaliteli yaşamalıyım hamileliğimi. Bilinçli seçimlerle, değil mi ?

Bugün 21+5.  günümüz. Geçen haftadan beri pıtırcığın hareketleri artık dışarıdan da hissedilir oldu. Ege bu duruma çok şaşırdı ama çok sevindi , koca eli sürekli karnımda bir süre sonra ağır geliyor çek diyorum çok bozuluyor:(

Salı günü çok yorgun geldim eve, gün içerisinde de hiç kıpırtı hisstmedim ya da dikkat etmedim. Yemekten sonra takibe başladım tık yok bekledim biraz yine bişey yok, paniklemeye başladım acaba dr u mu arasam falan  derken Ege koca bir nar ve greyfurt soyarak geldi yanıma yedim ve 15 dk sonra bizim cimcime dansa başladı. İlk defa bu kadar çok ve sık tekmelerini hissettim.
Birkaç hafta önce hadi artık hissetmek istiyorum niye yok derken şimdi de sürekli hareketlerini
takip edip yoksa hemen endişeleniyorum.
Hamilelik sürekli endişe duymakmış galiba...

Canım pıtırcığım sağlıkla büyü birtanem. Seni çok ama çoook , hiç bir kelimeyle anlatılamayacak, yazılamayacak kadar çok seviyorum.

No comments:

Post a Comment