Monday, January 3, 2011

sabah sabah

Gece 3-5 uykusuzluk nöbetinde yine, farkındalık üzerine düşündüm epeyce. 5,30 a doğru göz kapaklarım ağırlaştı kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım ama 6 da çalan alarmla tüylerim diken diken uyandım .
Farkında olmalı insan..Hayatının detaylarının, soluduğu havanın, içinde bulunduğu şartların..Herşeyden önemlisi yaşadığı an'ın.. Hem bireysel hayatlarımızda hem de toplumsal rollerimizde farkındalığımızı gün be gün yitirdiğimizi görüyorum.Bence insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüklerden biri bu.

Ben istediğim ben miyim, bu içinde yaşadığım toplum benim içinde bulunmak istediğim toplum mu sorularıyla başlıyor aslında farkındalık. Farkındalığımız arttıkça tepkilerimiz, içinde bulunduğumuz hayata müdahil olma durumu artacaktır.
Belli bir rutinde düşünmeden, sorgulamadan, tartmadan bulunduğun noktaya bakmadan, bakış açını değiştirmeden sabah akşamı kovalıyor, gece güne bağlanıyor ve akıp gidiyor hayatlarımız. Yok böyle olmaz,  olmamalı..Daha fazla düşünme daha fazla sorgulama alışkanlığı edinmemiz lazım özellikle toplum olarak..

Özellikle toplumsal farkındalığımızn artmasını diliyorum 2011 den.

Akşam çok haber izledim böyle oldum...
Foto not: Balat çocuklarından bir kare..Ne kadar sıcak ve içtendiler.

No comments:

Post a Comment